BAZEN BÖYLE OLUR YALNIZLIK
Sibel DUYMAZ

BAZEN BÖYLE OLUR YALNIZLIK

Bu içerik 1400 kez okundu.

Oluyor işte bazen saçma sapan şeyler..

Her şeyi unutmak istiyor insan, her şeyi

                Geçmişten bugüne ne varsa her şeyi, umutları kaybedince: Boşluğa savurunca hayat seni, kalıverince çırılçıplak, ortada, Yastığını yatağını evinin en sevdiğin köşesini, ocağında kaynayan çaydanlığını, sevdiğin çok sevdiğin canının parçasını ciğerini, gözünün nurunu, nabzındaki atışını kaybettiysen ve arkası da geldiyse tüm sevdiklerini kalbinin acıyan yerine tuz basarak unutmaya çalışmak zorunda kaldıysan...

                Zor oluyor, bir süre sonra saçma şeylere dakikalarca gülebilen insanlara da kızmaya başlıyorsunuz, olur olmaz şeylerden şikâyet eden insanlara da tahammül sınırlarını zorlayarak sabır göstermeye çalışıyorsunuz. Size yapılan haksızlık olursa savaşıyorsunuz, sessiz kalamıyorsunuz, içinizden güçlü bir kaplan çıkabiliyor. Anlayacağınız güçleniyorsunuz, bileniyorsunuz, duvar gibi oluyorsunuz. Dim dik kalıyorsunuz ayakta öylece....

                Ya yıkılmayı seçiyorsunuz ya da böyle duvar gibi sağlam durmayı. Çünkü hayat ve evren bizlere her zaman 2 cevap hakkı vermiştir. Yalnızlık bağımlılık falan yapmaz, biz yalnızlar bu duruma alışır kendi kendimizi böyle teselli ederiz. Sessizliğin garip bir sesi vardır hiç dinlediniz mi? Bu sese alışırsınız ve artık gürültü gelir size bir süre sonra her ses. Akşamları evinize gelip o kapıyı açınca sizi o karanlık ve sessizlik karşılar ya en zoru da budur işte, bazen ürperirsiniz içinize bir korku gelir dış kapınızın arkasına ses çıkaracak bir şeyler koyarsınız dışarıdan açılacak olursa ses duyabilmeniz için....

                Huysuz ve biraz da kibirli oluyorsunuz fakat merhamet duygunuz bütün canlılara karşı en üst seviyeye ulaşıyor. Duygularınızı tartıp kişiliğinizle empati yapıp değerlendirme zamanınız fazlasıyla olduğu için kendinizi keşfedip oturaklı bir insan seviyesine erişiyorsunuz. Başınıza birçok şey gelmiş, birçok hata yapmış fakat her seferinde kimselere hissettirmeden kendi ayaklarınızın üzerine kendi tuttuğunuz dal ile ayağa kalkmışsınızdır.

                Bazen biri gelip sizi bu sessizlikten kurtarsın istersiniz, ona sığınmak istersiniz bir liman gibi görmek istersiniz sonra içinizdeki gelişmiş ses derki " İnsanoğlusun anladık fakat duyguların ve her şeyin elinden alınmış, hayallerin yıkılmış, umutların savrulmuş bir halde çırılçıplak hissettiğin o hallerini unutma, kalbin yorgun ve yaralı zaten otur oturduğun yerde" der ve o sesin sözünü dinlersiniz. Böylece haddinizi aşmadan kendinize bir şans verme lüksünü tanımadan yalnızlığınızla gökyüzündeki yalnız yıldızlarla onları seyrederek yaşarsınız.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
"Biz Nasıl Bu Hale Geldik"
Özel kurslarda haksız rekabet iddiası
Özel kurslarda haksız rekabet iddiası