İlk köşe yazımla sizlerle birlikte olmanın gururunu ve heyecanını yaşıyorum. 

Herkese merhaba; Ben Zelal Nujin Seyrek…

İlk köşe yazımla sizlerle birlikte olmanın gururunu ve heyecanını yaşıyorum. Babam Osman Mirpaşa Seyrek’in de gazeteci ve yazar olması sebebiyle, bunu fırsata çevirmek istedim. 

Hayatımın ilk köşe yazısıyla sizlerleyim. İlk köşe yazımın konusu ise ‘Okulumuzu Tanıyalım’

Ben Ortaokul 6. sınıfa kadar özel okullarda okudum. 7. Sınıfa gelince babama ‘Baba ben artık devlet okuluna gitmek istiyorum.’ dedim. Babamda aklında bir okul var mı? Dedi. Bende Mahallemizde Şule Yüksel Şenler Kız İmam Hatip Ortaokulu ve lisesini düşündüğümü söyledim. Babam tamam dedi. ‘Okula bakalım, eğitimi ve temizliği hijyen bakımından iyiyse seni o okula gönderirim’ dedi. Babam kararımı vermem için benimde o okulu görmemi istedi. Beğenirsen seni kaydedeyim. Okulu annemle birlikte gittim ve çok beğendim.

Okul çok hijyenik ve genişti. Ondan sonra annemle Müdür beyin odasına gittik. Müdür Bey bize okulu anlatmaya başladı. Okulda her gün 40 dakika yani bir ders okuma saati vardı. Diğer okullardan farkı bence diğer devlet okulları gibi kalabalık sınıflara sahip olmamasıydı. 5. Sınıftan 11. Sınıfa kadar A-B ve C şubeleri vardı. Bütün sınıflarda ortalama 25 öğrenci vardı. Bu bence çok güzel bir şeydi, sizce de öyle değil mi?

Müdür bey bize bütün öğretmenlerimizin Matematikten Resim dersine kadar, hiçbir eksiğimiz yoktur dedi. Ertesi gün seni okulumuzda görmek isteriz dedi. Bende tabiiki dedim. Ertesi gün büyük bir heyecanlı okula gittim. 7 – A Şubesinde olduğum için o sınıfı aradım. Dikkatimi okulun bahçesi çekti.  Oldukça geniş ve refah bir bahçesi vardı; sınıfa girdim. Sınıftaki arkadaşlar beni son derece iyi karşılayıp, aramıza hoş geldiniz dediler. Bende büyük bir heyecan ve mutlulukla hoş bulduk dedim. Sınıftaki kız arkadaşlarım adımı ve hangi okuldan geldiğimi sordular. Bende cevap verdim. İlk gün olmasına rağmen, arkadaşlarım beni çok iyi karşıladı. Bazı arkadaşlarım ise teneffüste gel kitaplarını almaya gidelim dediler.

Derslere girmeye başladım. Bütün öğretmenlerimizin çok başarılı ve içten ders anlattıklarını görünce çok mutlu oldum. Gerçekten öğretmenlerimizin bu işi hakkıyla yaptıklarına kanaat getirdim. Her derse giren öğretmenlerim, kendimi tanıtmamı istiyordu, bende tanıtıyordum. Derslere giren öğretmenlerimiz çok anlayışlı ve iyi niyetliler. Üstelik ödevlerimizi yapmadığımız zamanda kızmıyorlar, sadece uyarıda bulunuyorlar. Buda ödevlerimizi zamanında yapmayacağımız anlamına gelmiyor. Öğretmenlerim dersleri çok iyi anlatıyorlar. Bir ara bir arkadaşım yabancılık çekmesin diye okulu gezdirip yabancı oldu. Okulun büyük bir sahnesinin olduğunu, kütüphanesi, tenis alanı, geniş bahçesi, etkinlik odaları ve ihtiyaç olan her şeyin olduğunu gördüm. Okul çok güzel, refah ve hijyenikti. O okulumu çok beğendim ve okumaya devam ediyorum. Aslında yazılacak ve çizilecek çok şey var. 

Her şey gönlünüzce olsun…

Bir başka köşe yazımda buluşmak dileğiyle, hoşça kalın…