‏Merhabalar sevgili dostlar
‏Ben bu satırlarımı sizler için kaleme alırken siz de başarı nedir?

Sorusunu zihninizin cevap arama butonuna gönderir misiniz?

Zira başarının temel taşı benim için çok mühim bir konu.

Ve ben bu konu üzerinde çok düşünürüm.

İnanıyorum ki hepimizin hayat hikâyesine dokunan gizli bir kahramanımız vardır.

Bu babamız da olur hayran olduğumuz bir sanatçı ya da oyuncu da olur hiç fark etmez.

Önemli olan o insanın sizde bıraktığı izlenimler ve size kazanımlarıdır.

Bunları doğru yerde ve doğru zamanda almak çok önemli bir etkendir.

Bu misyonla beslenen kişi farkındalıklarının farkına varır.

Farkındalıklarının farkında olmakta başarının temel taşıdır.

Başarıyı elde etmen için hiç kimsenin referansına ihtiyaç duymaya gerek yok.

Başarıyı elde etmek için çok isteyin ve çok çalışın.

Öyle çok çalışın ki 8849 rakımlı Everest Dağına tırmanmak bile misyonunuzu tatmin etmesin.

İşte bugün Bu gün sizler için köşeme konuk aldığım adamın misyonu tam da bu yönde…
‏Bildiğiniz gibi her hafta köşemde perspektif bakış açısıyla yaklaştığım farklı konuları sizler için burada toparlamaya çalışıyorum.

Yaptığı birbirinden güzel yardımlarla son zamanlarda adından sıkça söz ettiren Diyarbakırlı iş adamı İdayet Aslan’ı  köşeme konuk almak istedim.

Ülkemizin yetiştiği böyle değerli bir ismi köşeme konuk almak beni son derece ihya ediyor.

Günümüz Türkiye’sinde insanlara yardım edip hasta yavrularımıza içtenlikle koşan ve hasta çocuklara şifa olmak çok meşakkatli bir yolculuktur.

Sayın Aslan, bugün büyük yardımlar yaparak adeta bir güneş gibi çocuklarımızın yüreğini ısıtmaktadır. Bugün onun vizyoner kişiliğini kaleme alırken bizlere aşıladığı enerjiyi hepimiz hissediyoruz.

‘Koltuk sevdalısı birçok kişiden ziyade yaptığı yardımlarla anılan ender isimlerden bir tanesidir kendisi’ onu tanıyan herkesin ortak cümlesidir bu cümle.

Beni en çok etkileyen kısımda onun bu misyonu oldu zaten.

Bunu ona kazandıran en büyük etken ise sahip olduğu vizyoner kişiliği ve bilge kimliğidir.

Ben uzun zamandır onun çalışmalarını yakinen takip eden bir gazeteci kimliğiyle bu yazımı kaleme alıyorum.

Bu sözlerimi tarih not ederken sizlerde hafızanıza kazıyın derim.

Sayın Mehmet Avcı gibi engin bir şahsiyete harita üzerinden bir yer seçin ve onu orada görevlendirin sonra çayınızı, kahvenizi alıp yapacağı çalışmalarını izleyin derim.

O zaman görürsünüz ne demek istediğimi ve izler durursunuz.

Bozkır tarlaların çiçekler açtığı gün adlı filmini.